EKMEK VE SİRK
… Already long
ago, from when we sold our vote to no man, the People have abdicated our
duties; for the People who once upon a time handed out military command, high
civil office, legions — everything, now restrains itself and anxiously hopes
for just two things: bread and circuses
Juvenal (circaA.D. 100) (6)
Juvenal (circaA.D. 100) (6)
Burada, televizyona, televizyon üzerine bazı sorular yöneltmek
isterdim. Biraz paradoksal bir niyet bu, zira öyle sanıyorum
ki, genellikle televizyona, özellikle de televizyon üzerinde
fazlaca bir şey söylemek mümkün değildir. Televizyona hiçbir
şey söylenemediği doğru ise, en büyükleri arasından birtakım
entelektüellerle, sanatçılarla, yazarlarla beraber benim de,
oraya çıkıp konuşmaktan kaçınmak gerektiği sonucuna varmam
gerekmez mi?
Bu kestirme seçeneği ya hep ya hiç olarak cevaplamak zorunda
değiliz. Televizyona çıkıp konuşmanın önemli olduğuna
inanıyorum, ama bazı koşullar altında. Bugün, College de France'ın
görsel-işitsel bölümü sayesinde, tümüyle sıradışı koşullardan
yararlanmaktayım: ilk önce, zamanım sınırlandırılmış değil;
ikinci olarak, konuşma konum bana dayatılmış değil -bu
konuyu.ben özgürce seçtim ve üstelik onu değişterebilirim de-;
üçüncü olarak, sıradan yayınlarda olduğu gibi, beni teknik adına,
"anlamayacak-olan-izleyici" adına ya da ahlak, edep, vb.
adına hizaya çağıracak hiç kimse yok ortada. Bu, tümüyle öze]
bir durum zira, modası geçmiş bir dille söylemek gerekirse, alışılmadık
bir üretim araçları lıakinıiyetine sahibim. Bana sunulmuş
olan koşulların tümüyle sıradışı olduklarına işaret ederken,
esasen televizyonda konuşulduğunda tabi olunan sıradan koşullar
üzerine bir şeyler söylemekteyim.